Cumhuriyet’in 100.yılı Anıtkabir ruhu ve Atam
Öyle özel bir duygu ki…
Tarifi tanımsız.
Yeter mi ki sözler, cümleler, satırlar.
Var mı, o’na olan özlemin başka bir tanımı.
Ve sayesinde egemenlik kayıtsız şartsız milletinken..
İliklerinize kadar hissediyorsunuz, varlığını..
Aslında tüm değerler onunla özdeşleşiyor.
Aydınlık..
Laiklik..
Özgürlük..
Çağdaşlık..
Çok şey borçluyuz..
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e..
Bize düşense…
Saygı ve…
Fikirlerine bağlılık..
Sahip çıkmak bıraktıklarına..
Gösterdiği yolda aynen ilerlemek.
Ne güzel söylemiş Atam..
“Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin”
Birileri bilim yerine, filmler, senaryolar içindeyken..
Bilimden ayrılır mı hiç insan?
Dedim ya..
Yazmaya anlatmaya çalışıyorum..
Yetmiyor sözcükler..
Ne desem boş, eksik geliyor..
Ama inanın öyle güzel bir duygu ki..
Onu anlamak için illa görmeye gerek yok..
Oysa ne çok isterdim, tanımayı, oturmayı, konuşmayı, paylaşmayı..
Sadece şunu söyleyeyim..
İnanın hepimizden öyle bir parça olmuş ki..
Hiç yabancılık çekmiyorsunuz hissettiğinizde..
Sadece 10 Kasım’lar….
Bir başka buruk..
Bir başka tarih ve gün..
Fakat daha da derinlemesine buluşuyorsunuz işte..
Daha çok özlediğinizi..
İhtiyaç duyduğunuzu..
Sevginizi sunarken…
Gözyaşları öyle akıyor yüzünüze…
Sarılıyor, kucaklıyor ve daha da inançla sarılıyorsunuz cumhuriyet’in değerlerine…
İşte geçen Anıtkabir’de onu ziyaret ederken..
Aklımdan,beynimden,ruhumdan geçenlerdi bunlar..
Işıklar içinde uyu Atam…
Gözün arkada kalmasın..
Not: Bu yazımı bir 10 Kasım sonrası kaleme almıştım. Cumhuriyet’in 100. yılında tekrar paylaşmak istedim. yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Atam, yaşasın tam bağımsız Türkiye
Selda Ertürk
Uluslararası Hipnoz Eğitmeni-Uzmanı