Ayva tatlısı, FARKINDALIK ve akıl gözü !

Derler ya kırkından sonra değil..
Farkından sonra başlar hayat..
Peki ya sizin başlangıçlarınızın süreci ne..
Kırk elbet ironi…
Ama fark, kaymaklı ayva tatlısı modu gibidir.
Şimdi yine aynı soru gelecek..
Yahu Selda ‘ayva tatlısı ne ayak’…
Kırkayak…
Baksanıza hep kırktan gidiyoruz…
Kılı kırk yaranlara inat…
Bu yazımın kırkını çıkarırız umarım…
Neden ‘ayva tatlısı’ dedim önce ona döneyim..
Ayvayı yemekten iyi…
Fakat işte varsa farkın diğerlerinden..
Yaratabiliyorsan özde ve sözde…
Eylemle söylem tutuyorsa birbirini..
Birde sonuç alıyorsan…
Tarzınla, tavrınla….
Aynen o kaymakla harmanlanan ayvanın tadını alırsın beyninde ruhunda..
Yani bir şeyin bilincindeysek zaten harmanlar tüm duyular birbirini.
Buda hayatımızı şekillendirir..
Geliştirir..
Yönlendirir..
Geçmiş yaşantılara özgü ögelerle, şimdiki yaşantımız arasında bağ kurma gücümüz yenilenir…
Akıl gözümüz daha net görmeye başlar..
İşte başta anlatmak istediğim buydu..
Kendimizle özdeşleştikçe….
Fark ettikçe..
Fark yarattıkça hayatımıza yepyeni bir yol haritası çiziyoruz.