Kurt, kedi, PAMELA !
“Kurtlar önce avlarını yer”..
Ya sonra, av bitince ne olacak?
Birbirlerini yemeye başlayacaklar.
Yüzümde bir esinti istiyorum.
Bir meltem gibi.
Öyle bir essin ki..
Hem bu av kokusunu, hemde et kokusunu silsin götürsün….
Peki gider mi o koku?
Kocaman soru işareti…
İnsan insanın kurdu ya..
Bitmez o av hiç.
Yediğin, içtiğin, aldığın her maddenin üzerine binen yük açmazları artırır.
Kısır döngülerin bizleri sokacağı açmazlar başka sancıları da getirir.
Öyle kıstım gözlerimi bakıyorum derinlemesine..
Gördüklerime..
Göremediklerime…
Ya da hissettiklerime…
Geçen dedi bir dostum..
“senin güçlüdür hislerin. Nasıl yorumlarsın bu durumu?”..
İnsan ilişkilerine dairdi..
Hani insan insanın kurduysa muhabbeti…
Hani grift ya bazen çok şey..
İç içe, dış dışa, kim kime durumu…
Öyle baktım yüzüne…
Haaa işte bana böyle gel..
“Dibine kadar kıskansın Sharone Stone temel his güdümü..” dediğimde bu kez o bastı kahkahayı…
Eeeee öle..
Bizde malzeme bu..
Kuş tüyüyle, kiloyu aynı kefede tartmaya kalkarsan…
Kurtlar, avlar, insanlar hepsi birbirine giriveriyor.
Tuz ve balık misali..
Yeter ki ikisi de kokmasın..
Yok efendim neymiş..
O kedi buraya gelecek miş!
Balık deyince kediyi buraya ne alaka ekleyiverdim bende anlamadım..
Daha doğrusu yazıyı kurttan, kediye nasıl indirgedim onuda anlamadım…
Sabahın 5’inde böyle uyanırsan her şey olacağına varır..
Neyse ki rüyaymış hepsi..
Hep Pamela’nın suçu..
Çok ciddiyim..
Selda Ertürk
Uluslararası Hipnoz Eğitmeni-Uzmanı
Almanya