Kabahatin çoğu senin Olric!
Konuşarak anlaşmak mı ?
Ne büyük yalan !….
Konuştukça uzaklaşıyor insan..
Haksız mıyım?
Her konuştuğunuzla anlaşabiliyor musunuz?
Ya da her anlaştığınızı sandığınızla konuşabiliyor musunuz?
Şimdi yine ‘beynimizi yakma’ diyeceksiniz..
Ama yansın o beyniniz..
Un ufak olsun hatta..
Bir kaldırın kafanızı..
Bir bakın çevrenize..
Sizin ekseninizde mi dönüyor dünya?
Yoksa yazılmış senaryoların piyonları mıyız?
Neyse ona bu gece bakacağız..
Derler ya tarotun efendileri..
Falların yorumları..
Bu gece, imkânsız dediğin her şeyin mümkün olduğu..
Hayallerin gerçeğe dönüştüğü.
Kapanmaz dediğin kapılar ardına kadar açılıyor..
Umutlarının yeniden yeşerdiği..
Olmaz dediğin her şeyin bir bir olduğu..
Tüylerini diken diken eden o anlar kapında.
Okurken şimdi diyorsunuz..
‘ee şu falımı da baksana’..
İşte o öyle olmuyor..
Fal fallanmışsa..
Kıl amuda kalkmışsa..
Ne desen boş..
Bazen çoğumuz öyle duymak istediklerimize…
Olsun dediklerimize odaklanıyoruz..
Bazen, kulağını çınlatıyoruz Oğuz Atay’ın…
Tutunmaya çalışıyoruz ya çok şeye..
O yüzden öyle dedim..
İçimden şehirler geçiyor..
Sen her durakta duruyor, inmiyorsun.
Ya sen..
İndiğin durakları..
İndiğini sandıklarını şöyle bir alt alta üst üste koydun mu?
Ahh Olric ah….
Kabahatin çoğu senin aslında!
Selda Ertürk
Uluslararası Hipnoz Eğitmeni-Uzmanı
Almanya