Buzdolabım’da ki atlet !
Gülmeyin sakın…
Bazen bende malzeme bu..
Kafa tam takır olunca…
Ütülediklerini dolap rafları yerine…
Buzdolabı raflarına yerleştirmeye kalkana ne derler?
Aklın nerede?
Sahi…
Nerede?
Bilebilsem…
Yanıtını vereceğim ama…
Yaşıyoruz işte böyle..
Sanırım odaklanmaya ilişkin ana sendrom.
Çoğumuzda olur bazen…
Hatırlayın..
Kaçımız, akıl bir yana kaçmışken..
Kahve pişirirken taşan cezveyi…
Eteğin astarına yapıştırdığımız ütüyü..
Açık bıraktığımız musluğu…
Çok örnek veririz..
Ama asıl dengede tutmamız..
Aklımızın ipleri..
Saldık mı, tatlıyı da ayvayı yeriz?
Tamam, şapırdatmayın ağzınızı…
Zaten ne bulursak yiyip duruyoruz..
Olduk bir deri, bir göbek..
Her gün bir çok dosta akıl fikir verirken…
Ortak olurken onca derdi ne…
Varsa kafanızda atlet vari sorunlarınız..
Kafamıza taktığımız en ufak bir problem bile dalgınlığı tetikler..
Ya da günlük hayatımızda ki sorunlar..
Duygusal ruhu tetikler ve o dürtüler bizi açmazlara götürebilir..
Özü, önce kendimizle yüzleşip…
Çeki düzen verelim..
Olmuyorsa mutlak çözüm yolları bulunur…
Tıp ne güne duruyor…
Yoksa buzdolabı yerine, atleti fırına koyar pişirir..
Sonra ‘yandım anam’ deriz…
Aman ha…
Dikkattttttttttttttttttttttttt
Uluslararası Hipnoterapi Eğitmeni-Uzmanı
Almanya