Karnavallar geçer bazen MASKELER kalır!
Gizleriz..
Neyi, kimi..
Kimden..
Ve bazen..
Takarız maskeleri..
Beyin, ruh ve reflekslerimizin götürdüğü yerdir bu..
Ortak olmaktır bazen..
Bazen de ötesi..
Bu belki bir deneyim..
Belki dönüşümdür..
Önemli olan varlıkta ki sosyalleşme..
Maskeyi taksakta..
Ötesini görebilmek..
Rollerden uzak.
İnsan ilişkilerinden..
Hatta kurabildiğimiz tüm ilişkilerin bile ötesinden..
Bırakın şeytanın kemancısı kıskansın sizi..
Tam Venedik kıvamında aslında..
O karnavallarda farklı yansır tüm duyular..
Yasakların ötesidir..
Ama en şenlikli olanıdır..
Üstüne rönesansın ironik özgü dolu kışkırtıcı şiirlerinden hiç söz etmiyorum..
Kuvvet zerafet..
Kibir..
Coşku..
Asalet..
Şehvet..
Üst üste koyduğumda ortaya manyakça bir şeyler çıkar..
Ancak manyağınız ben değilim..
Baudelaire’in ‘Maske’si ana etken..
Şu an çok şey söylerim ama şöyle özetleyeyim.,.
der ki bir İtalyan atasözü..
“I carnevali passano, certe maschere restano.
Tercümesi malumun ilanı.
“Karnavallar geçer, bazen maskeler kalır.”
Selda Ertürk
Uluslararası Hipnoz Eğitmeni-Uzmanı
Almanya